Küçük İskender hayatını kaybetti
Çağdaş şiirin önde gelen isimlerinden Küçük İskender, hayatını kaybetti.
Küçük İskender’e, geçen yıl kanser teşhisi konulmuştu. 55 yaşındaki şair, ilerlemiş safhadaki hastalığını Bodrum’daki evinde sürdürdüğü tedaviyle atlatmaya çalışıyordu.
Küçük İskender en son, “İkinci Waliz” adlı şiir-metin-günlük kitabıyla okurla buluşmuştu.
KÜÇÜK İSKENDER KİMDİR
1964 yılında İstanbul’da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne girdi, son sınıfında okulu bıraktı.
Ardından İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’ne girdi, 3 yıl sonra bıraktı. 1980’li yıllardan başlayarak günümüze kadar çeşitli dergilerde şiirler, eleştiriler, denemeler yazdı. İlk şiiri Milliyet Genç Sanat dergisinde, İskender Över ismiyle çıktı. Profesyonel olarak 1985’te Adam Sanat dergisinde şiirleri yayınlanmaya başladı.
Kimi çıkan antololojilerde şiirleri basıldı. Kanada’da çıkan Descant adlı edebiyat dergisinin Türkiye özel sayısında, ABD’de ise Murat Nemet Nejat’ın ‘eda’ kavramında yoğunlaştığı Türk şairleri antolojisinde kendine yer buldu. İtalya’da düzenlenen Avrupalı Genç Şairler Yarışması’nda (La Giovane Poseia D’europa Nel 1999) ilk ona girdi ve şiirleri bu şairlerle kitaplaştırıldı.
2000 yılında Orhon Murat Arıburnu Ödülleri’nde, Bir Çift Siyah Deri Eldiven adlı şiir kitabıyla birincilik aldı.
2001 yılında Almanya’da, 2002 yılında Hollanda’da çeşitli şehirlerdeki etkinliklerde, 2005’te Avusturya’da, 2007’de Makedonya’da, 2008’de İsveç’te konuşmacı olarak ve şiir performanslarıyla kendini dile getirdi.
2003 yılında Berlin’de düzenlenen İlk Türk Eşcinseller Kongresi’nde, bu konudaki bildirisini okudu.
2004’te NewYork’ta ve Kuzey Coralania’da üniversitelerde konuşma yaptı ve tek kişilik okuma gecelerine konuk oldu.
2006’da İskender’i Ben Öldürmedim adlı şiir kitabıyla, Melih Cevdet Anday Şiir Ödülü’nü kazandı.
2014’te 7’ncisi verilen Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nü kazandı. Jüri ödülün gerekçesini, “Türk Şiiri’ne getirdiği özgün soluk ve şiir dilinin geliştirilmesinin yanı sıra otuz yıl boyunca tavrındaki tutarlılık” olarak özetledi.