Reklam
Reklam
PAMUKKALE TV DENİZLİ'NİN İLK UYDU KANALI

Türkiye’de her 5 erkekten 1’i, her 5 kadından 2’si obez

Türkiye’de her 5 erkekten 1’i, her 5 kadından 2’si obez
Reklam

Denizli Özel Cerrahi Hastanesi doktorlarından Genel Cerrahi, Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op.

Dr. Özgür Kaya, Türkiye’de her 5 erkekten 1’inin, her 5 kadından ise 2’sinin obezite hastası olduğunu belirtti.

Denizli Cerrahi Hastanesi doktorlarından Genel Cerrahi, Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Özgür Kaya, çağımızın hastalığı obezite hastalığı hakkında konuştu. Pandemi döneminde insanların evlerinde hareketsiz kalmasından dolayı birçok hastalığın oluştuğunu belirten Kaya, “Bunlardan en önemlisi de obezite oldu” dedi.

“Yaşam ömrü 15 yıl kısalıyor”

Türkiye’de her 5 erkekten 1’inin, her 5 kadından ise 2’sinin obezite hastası olduğunu dile getiren Dr. Kaya, “Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi durumu olarak tanımlanıyor. Obezite, tedavi edilmediği takdirde yol açtığı sağlık sorunları ile beklenen yaşam ömrünü 10 ile 15 yıl arasında kısaltıyor” ifadelerini kullandı.

Obezite hakkında bilgi veren Op. Dr. Kaya, “Vücut kitle indeksi 18 ile 25 arasındaysa bu insanın kilosu normaldir. 25 ile 30 arasında ise fazla kilolu olarak tanımlanır. 30 ve üzerindeyse obezite başlar. 40’tan sonra ise Morbid obezite başlar. 50’den sonra Süper Morbid Obezite denilen ve ölümcül hastalıkların maksimum oranda görüldüğü kilo oranı olarak karşımıza çıkar. Kişi obezite olduğunu vücut kitle indeksini ölçerek anlayabilir” diye konuştu.

“Tedbir alınmalı”

Obeziteden korunmak için çocuk yaştan itibaren dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Kaya, “Obeziteye karşı tedbir alınmalı. Çocukluk ve ergenlik döneminde oluşan obezite, yetişkinlik dönemi obezitesi için zemin hazırlar. Bu nedenle aile, okul ve çevre yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktivite konularında bilgilendirilmeli. Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir. Obezitenin oluşmasında pek çok faktörün etkili olması, bu hastalığın önlenmesi ve tedavisini son derece güç ve karmaşık hale getirir. Bu nedenle obezite tedavisinde hekim, diyetisyen, psikologdan oluşan bir ekip gerekmektedir” dedi.

Ameliyatsız yöntemler: mide botoksu ve mide balonu

Obezitenin ameliyatsız şekilde tedavi edilebildiğini söyleyen Kaya, “Mideye Botilinum toksin yani botoks uygulanması endoskopik olarak midenin belirli bölgelerine Botilinum toksini enjekte edilmesi esasına dayanan nispeten yeni bir kilo verme yöntemidir. Bu yöntemde mide kaslarının kasılması sınırlandırılarak mide boşalma süresi gecikir mideden salınan Ghrelin (iştah hormonu) salınımını azaltarak hastada iştah kaybı oluşturur. Böylece kilo kaybı sağlanmış olur. Sadece diyet ve egzersizle, daha komplike bariatrik cerrahi metodlar arasındaki boşluğu doldurmak üzere geliştirilen mide balonu, son yıllarda fazla kilolu ve obezlerde yaygın olarak kullanılıyor” diye konuştu.

En yaygın yöntem tüp mide

Hastalarda en sık tercih edilen yöntemin tüp mide ameliyatı olduğunu belirten Kaya, “Obezite cerrahisi kapsamında en sıklıkla tercih edilen ve uygulanan cerrahi çözümdür. Bu yöntemle mide hacmi küçültülür ve vücuda alınan besinlere kısıtlama getirilmesi amaçlanır. Ayrıca midenin iştah merkezi çıkartılır. Aynı zamanda Gastrik Bypass yönteminde hem bir mide küçültme işlemi vardır hem de besinlerin bağırsaklarda kat ettiği yol azaltılarak emilim oranı düşürülmektedir. Bir diğer yöntem olan ince bağırsakların daha etkili bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen, kilo kaybını hedef alan, ince bağırsaklarda ve midede anatomik değişikliklerin yapıldığı bir ameliyattır. Metabolik cerrahi kapsamında yer alan transit bipartisyon operasyonu ise, metabolik cerrahi kapsamında obezite ve diyabeti olan hastalarda sıklıkla tercih edilmektedir” ifadelerini kullandı.

“Zayıflama ilaçlarından uzak durun”

Genellikle internet üzerinden alınan ya da bitkisel olan ilaçların zayıflama için kullanılmasının oldukça tehlikeli olduğunu söyleyen Op. Dr. Özgür Kaya, şu ifadeleri kullandı; “Obezite tedavisinde kullanılacak ilaçlar hafif ve orta derecede ağırlık fazlalığı olan bireyler için uygun değil. Zayıflama ilaçlarından uzak durun. Kullanılan ilaçların, sağlık yönünden güvenirliliğinin saptanmış olması, obeziteye neden olan etiyolojiye uygun bir etki göstermesi, kısa ve uzun dönemde önemli yan etkisinin olmaması ve bağımlılık yapmaması ve bu tür ilaçların mutlaka hekim tavsiyesi ve kontrolünde kullanılması gerekliliği büyük önem taşıyor. Obezite tedavisinin başarılı olması için hastanın, ilaç tedavisinin yanı sıra tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz tedavisini sürdürmeyi kabul etmesi ve düzenli olarak kontrollere gelmesi gerekiyor. Yağ yakımı, yağ aldırımı, karın germe, obezite tedavisinde kullanılmaz.”diye konuştu.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ