PRP TEDAVİSİ İLE AĞRILARDAN KURTULMAK MÜMKÜN
PRP TEDAVİSİ İLE AĞRILARDAN KURTULMAK MÜMKÜN
Özellikle sporcularda meydana gelen kas hasarlarında ve kas, tendon, bağ yırtıklarında aynı zamanda omuz, diz ağrılarında kullanılan PRP Tedavisi hakkında Özel Cerrahi Hastanesi doktorlarından Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon alanında Uzm. Dr. Merve Bergin Korkmaz PRP Tedavisini anlattı.
Denizli Özel Cerrahi Hastanesi’nde uygulanan PRP tedavisi sporcular başta olmak üzere kişilerde meydana gelen kas zedelenmesi, diz kireçlenmesi ve birçok hasara çözüm oluyor. Hastalar kendi kanları ile tedavi olarak birçok ağrıdan kurtuluyorlar. Aynı zamanda PRP Tedavisinin yan etkilerinin olmaması da hastanın bu tedaviye güvenini arttırıyor.
PRP TEDAVİSİ NEDİR?
Özel Denizli Cerrah Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon alanında Uzm. Dr. Merve Bergin Korkmaz PRP Tedavisini anlattı. Dr. Korkmaz, “PRP tedavisi tam kandan santrifüj işlemi dediğimiz bir cihazda çevrilerek elde edilen yoğun trombosit içeren bir plazma ürünün, kişilere enjekte edilmesiyle yapılan bir tedavi türüdür. Tam kandan 3-5 kat daha fazla trombosit içerir. Bu trombositler kişilerin kanında bulunan küçük çekirdeksiz pulcuklardır. Özellikle bir yerimiz kesildiğinde trombosit dediğimiz bu pulcuklar yara içerisinde bir tıkaç görevi üstleniyorlar. Bunun neticesinde kanın durmasını sağlıyorlar. Daha sonra ise bu pulcuklar aktif hale gelerek içlerinde bulunan bol miktarda büyüme faktörü ve aktif proteinleri ortama salıyorlar. Dışarıya salındıktan sonra ise yara iyileşmesini sağlayan hücrelerin gelmesine, kesilen bölgede yeni damar ağı oluşmasına, aynı zamanda meydana gelen skar dokusunun oluşmasını tetikliyor. Yani bu trombosit hücreleri yara iyileşmesinde önemli kritik hücrelerdir. PRP tedavisi yöntemi ile bu trombositlerden yoğun bir plazma elde edilip yara iyileşmesinde istediğimiz bölgeye enjekte ediyoruz. Bunun sonucunda vücutta meydana gelen hasarlanmış dokularda tamir mekanizmasını başlatmayı sağlıyoruz” dedi.
PRP TEDAVİSİ HASTALARA NASIL UYGULANIYOR?
PRP Tedavisinin özellikle kas, iskelet sistemi hastalıklarında kullanıldığını belirten Uzm. Dr. Merve Bergin Korkmaz, “Hastalarda hasarlanan ve iyileşmesi istenilen bölgeye uygulanan PRP tedavisi tamir mekanizmasını devreye sokuyor. Hasar gören dokular üzerinde kullanılan PRP tedavisi yara iyileşmesini mekanizmasını tetiklediği için oldukça önemli ve etkili bir tedavi yöntemidir. Peki PRP Tedavisi nasıl hazırlanıyor? Hastadan 30 ya da 60 cc kadar damar yolundan kan alıyoruz. Aldığımız kanı özel bir tüpe koyuyoruz. Alınan kanın tüp içerisinde belli bir hız ve süre ile santrifüj edilmesini sağıyoruz. Hastadan alınan kan 3 tabakaya ayrılıyor. En altta kırmızı kan hücreleri dediğimiz bir tabaka, ortada trombositler ve lökositlerin olduğu ‘’buffy coat’’ dediğimiz tabaka ve en üstte kanın sıvı kısmı dediğimiz plazma tabakası bulunuyor. PRP Tedavisinde kullanacağımız plazma ürününü elde etmek için uzun bir enjektör yardımı ile santrifüj edilen kanın bu orta tabakasındaki trombositlerin olduğu bölümü çekiyoruz. Daha sonra bu trombositleri uygulamak istediğimiz bölgeye enjekte ediyoruz” şeklinde konuştu.
PRP TEDAVİSİ HANGİ HASTALIKLARDA UYGULANIYOR?
PRP Tedavisinin özellikle sporcularda oldukça sık kullanıldığını belirten Uzm. Dr. Korkmaz, “PRP Tedavisini diz, omuz, kas, kalça, ayak bileği ve el bileği kireçlenmelerinde, omuz ağrılarında, omuzdaki kas yırtılmalarında, tendon yaralanmalarında, dirsekte, tenisçi ve golf dirseği dediğimiz hastalıklarda, dizde ön ve arka çapraz bağ yırtıklarında, iç ve dış yan bağ yırtıklarında, menisküs yırtıklarında kullanıyoruz. Aynı zamanda kıkırdak aşınması olarak bilinen kıkırdak lezyonlarında da kullanılıyor. Bunların dışında ayak bileği burkulmalarından dolayı gelişen iç dış yan bağ yaralanmalarında, aşil tendinitinde ve topuk dikeninde de kullanılıyor” diye belirtti.
PRP TEDAVİSİ HER HASTAYA UYGULANMIYOR
PRP tedavisinin bazı hastalara uygulanmadığını söyleyen Uzm. Dr. Korkmaz, “ Özellikle kanamalı hastalığı olan hastalarda, trombosit sayısı periferik kanda düşük olduğu için bu hastalıkları olan kişilerde PRP Tedavisini kullanmıyoruz. Kandaki trombositlerin yapısını bozan ya da çalışmasını etkileyen varfarin, heparin gibi ilaç kullanan hastalarda da yine bu tedaviyi uygun görmüyoruz. Aynı zamanda PRP Tedavisini uygulayacağımız bölgede enfeksiyon varsakişide ateşli hastalık varlığında kesinlikle tedaviyi uygun görmüyoruz ve kullanmıyoruz. . Siroz, Karaciğer Yetmezliği gibi ciddi karaciğer hastalıkları olan kişilerde, kanser hastalarında kullanması uygun değil. hamile ve emziren annelerde de PRP Tedavisi uygulanmasını önermiyoruz. PRP Tedavisi bir ilaç tedavisi olmadığı için yan etkileri yok denilecek kadar az. Hastadan alınan kanı işleme sokarak uyguladığımız için herhangi bir yan etkisi yok. Uyguladığımız bölgede şişlik ve ağrı gibi nadir gördüğümüz durumlar olabiliyor. Hastalarımıza bu enjeksiyonu yaptıktan sonra 24- 48 saat kadar enjeksiyon yaptığımız bölgeyi istirahate alması gerektiğini belirtiyoruz. Hastanın bu süre boyunca zorlayıcı hareketlerden kaçınmasını, ağır spordan uzak durmasını ve ağır egzersizlerden kaçınmasını istiyoruz. Uyguladığımız bölgede bir ağrı ya da şişlik meydana gelirse buz koymasını ve eklemi yukarıda tutmasını söylüyoruz. Aynı zamanda herhangi bir ağrı durumunda basit ağrı kesiciler kullanmasını öneriyoruz. Büyüme faktörlerinin çalışmasını bozduğu için hastaların antiinflamatuar özelliği olan ağrı kesicileri kullanmaması gerektiğini söylüyoruz. 24- 48 saati tamamladıktan sonra hastanın yavaş yavaş eklem hareket açıklığı egzersizlerine, germe ve güçlendirme egzersizlerine başlıyoruz” diye belirtti.
PRP SPORCU YARALANMALARINDA ÖNEMLİ BİR TEDAVİ
Kaç seans yapıldığının genelde hastalardaki hastalığın durumuna bağlı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Korkmaz, “Bu durumla ilgili görüş birliği yok. Bazı hastalarda tek seans yetiyor. Bazı hastalarda ise 2- 3 hafta ara ile 2 veya 3 seans yapılabiliyor. Bu tedaviyi sporcu yaralanmalarında oldukça sık kullanıyoruz. En çok kullandığımız kısım ise diz yaralanmaları, menisküs yırtılmaları, ön ve arka çapraz bağ yırtıklarında, omuzdaki yırtıklarda ve topuk dikeninde sıkça kullanıyoruz. Aynı zamanda hastanın kendi kanından elde ettiğimiz bir tedavi olduğu için belli bir yaş grubu yok. PRP her yaştan kişiye uygulanabilir bir tedavi yöntemidir. PRP Tedavisi ağrıyı belirgin bir şekilde azaltan bir yöntemdir. Hastalarımızın büyük bir çoğunluğu bu tedaviden memnun kalıyor. Özellikle diz ve omuz hastalıkları olan kişiler 2. veya 3 seanstan sonra oldukça fayda görüyorlar” diye konuştu.