Reklam
Reklam
PAMUKKALE TV DENİZLİ'NİN İLK UYDU KANALI

DENİZLİ CERRAHİ HASTANESİ’NDEN MEVSİMSEL ALERJİ UYARISI

DENİZLİ CERRAHİ HASTANESİ’NDEN MEVSİMSEL ALERJİ UYARISI
Reklam

DENİZLİ CERRAHİ HASTANESİ’NDEN MEVSİMSEL ALERJİ UYARISI

Her şehrin ve bölgenin iklim yapısına göre değişen alerjik hastalıklar bahar aylarında oldukça yaygın görülmeye başladı. Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Bülent Kamil Aykal, alerjinin oluşmasında sebep olan faktörleri sıraladı, tedavi yöntemlerine değindi.

Vücuda hava yoluyla giren yabancı maddelere karşı vücudun vermiş olduğu enflamatuar reaksiyon sonucunda ortaya çıkan hastalık olan alerjinin tedavisinde Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Op. Dr. Kamil Aykal, “Alerji hastalığında kesin bir tedavi yöntemi henüz olmamakla birlikte hastanın bulgularına yönelik tedavi yapılmaktadır. Biz alerji hastalarında tanıyı bir takım testleri koymaktayız. Özellikle bahar aylarında polenlerin ortaya çıkmasıyla hastaların şikâyetleri artmaktadır. Hastalar bu tür alerjik şikâyetleri başladığı zamanlarda bir hekime başvurmalılar” dedi.

ALERJİ NEDİR? NASIL OLUŞUR?

Alerjinin nasıl oluştuğu hakkında bilgi veren Op. Dr. Aykal, “Vücuda hava yoluyla giren yabancı maddelere (alerjen) karşı vücudun gösterdiği çeşitli reaksiyonlar göstermesine alerji diyoruz. Alerji hastalığı vücudun birçok sistemini etkileyebilmektedir. Fakat bizim özellikle ilgilendiğimiz kulak burun ve boğazda oluşan alerji. Burun alerjisi yani alerjik hastalığı toplumda çok sık görülen bir hastalıktır. Bu hastalık her yaşta görülebiliyor, yani bebeklikten başlayıp ileri yaşlara kadar görebildiğimiz bir hastalık. Burnumuz fonksiyon olarak nefes almamızı, vücuda burun yoluyla giren yabancı maddelerin temizlenmesi ve havanın nemlendirilmesini sağlayan bir organdır. Burun içerisinde konka dediğimiz üç adet burun eti mevcuttur. Bunlardan en çok fonksiyona sahip konka dediğimiz burnun girişindeki hava ile ilk temas eden burun etidir. Burun etleri alerjen dediğimiz yabancı madde ile karşılaştığı zaman alerjik reaksiyon neden oluyor. Bu yabancı maddeler alerjik bünyesi olan hastalarda burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, göz sulanması, burun tıkanıklığı gibi bulgulara sebep oluyor. 

ALERJİ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Genel olarak iki çeşit alerji olduğundan bahseden Op. Dr. Bülent Kamil Aykal, “Bunlardan bir tanesi ve en sık gördüğümüz mevsimsel alerji dediğimiz belli mevsimlerde ortaya çıkan bir alerji.  Diğeri ise yıl boyu süren alerji. Mevsimsel alerji genelde bahar aylarında çok sık görülüyor. Özellikle bu aylarda mevsimsel alerji ile çok sık karşılaşıyoruz. Daha çok mart, nisan, mayıs aylarında hastaları daha çok etkilemektedir. Bahar alaylarında havada uçuşan polenler burnumuz ile temas ettiği zaman alerjik bünyeli hastalarda birtakım bulgulara sebep oluyor. Hastalar ise bu dönemde en çok, burun kaşıntısı, hapşırık, göz sulanması, burun tıkanıklığı ve nefes darlığı şikâyetleri ile geliyorlar. Zaten hastaları muayene sırasında gördüğümüzde klinik olarak alerjiden şüpheleniyoruz.  Hastanın burun muayenesini yaptığımızda, burun etlerinin şiş olduğunu ve renginin solduğunu görüyoruz. Hastayı muayene ettikten sonra bir takım kan ve deri testleri ile tanı koyabiliyoruz” şeklinde konuştu.  

ALERJİ’NİN TANI YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Alerji hastalığında en önemli tanı yönteminin klinik muayene olduğunu vurgulayan Op. Dr. Aykal, “Alerjiden şüphelendiğimiz hastalarımızda öncelikle kan tahlili istiyoruz. Bu tahlillerde alerjene karşı vücutta oluşan (IG E) isimli antikorun yüksekliğine bakıyoruz. Bunun yanı sıra deri prick testi dediğimiz poliklinik şartlarında kolaylıkla yapılabilen alerji testini yapıyoruz. Bu testin özelliği kolay uygulanabilir olması ve 15 dk kısa bir süre içinde sonuç verebilmesidir. Deri prick testi dünyada sıklıkla yapılan bir alerji testidir. Biz bu testi hastanemizde uygulayabiliyoruz. Deri prick testinde hastanın her iki ön kolun iç kısmına çok küçük özel iğnelerle alerjen enjekte veriyoruz. Yaklaşık 15 dk hastamızı beklettikten sonra neye alerjisi olduğunu tanısı koyabiliyoruz.

DENİZLİ’DE EN SIK HANGİ ALERJİ GÖRÜLÜYOR?

Alerjiye neden olan alerjenler maddelerin bölgelere göre değiştiğinin altını çizen Op. Dr. Aykal, “Denizli’de en sık alerji yapan nedenler arasında; polenler, zeytin ağacı tohumu, ardıç ağacı, ot, çimen, yabani otlar, mantar küfleri, evde bakılan bazı kedi ve köpek epiteli, gibi sayılabilir.  Bunun dışında bir yakım gıdalarda alerjik sebeplere neden olabilir. Örneğin sütler, fındık, fıstık, domates, yumurta ve tavuk etleri gibi ürünler de alerjik sebeplere neden olabilir. Biz yukarıda saydığımız alerjenlere yönelik deri testini hastanemizde yapıyoruz. Bunlar içinde en sık gördüğümüz nedense polen alerjisidir. Özellikle mevsimsel alerji de polenler en sık nedendir. Bu testleri her yaştan hastalarımıza uyguluyoruz. Bizim en çok ilgilendiğimiz konu polen alerjisi. Polen havada uçuşan çiçek tozlarının ve tohumlarının buruna girdiği anda alerjik hastalarda yarattığı reaksiyona neden olur. En sık görülen alerji polen alerjisidir. Biz öncelikle hastalarımızda polen alerjisi olup olamadığına bakıyoruz. Birde yıl boyu süren alerji tipi vardır (perenial). Bu alerji tipinin de en sık sebebi ev tozlarıdır” dedi.

ALERJİDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Alerjinin kesin bir tedavi yönteminin olmadığını belirten Op. Dr. Aykal, “Alerjiyi yapan neden vücudumuzda bulunan histamink maddesidir. Biz hastalarımızı bu maddeyi baskılayarak tedavi ediyoruz bunun için antihistamink içeren bir takım ilaçlar kullanıyoruz, aynı zamanda burun etindeki ödemi enflamsyonu baskılayıcı kortizonlu burun spreyleri kullanıyoruz. Bu ilaçlara rağmen şikayetleri azalmayan hastalarımıza ise kortizon içeren hap ve iğneler kullanabiliyoruz. Ancak bu kullanılan ilaçlar hastalarımızın bulgularını baskılıyor ancak hastalığı tamamen geçirmiyor. Hastamız alerji yapan madde ile tekrar karşılaştığı zaman yeniden başlayabiliyor. Bu nedenle hastalarımıza şikayetleri arttığı bahar aylarında alerji ilaçlarını kullanmalarını öneriyoruz. Yıl boyu alerjisi süren hastalarda ise uzun süreli ilaç kullanımı önerebiliyoruz. Bu hastalığın en önemli özelliği hastanın yaşam kalitesini çok düşürmesidir. Amerika’da yapılan bir çalışma sonucunda yaşam kalitesi üzerinde etkili olan hastalıklar ölçülmüş ve dördüncü sırada alerjik rinit hastalığı yer aldığı görüldü” diye konuştu.

KORONAVİRÜS İLE BELİRTİLERİ AYNI MI?

Alerjik rinit, grip, nezle ve son zamanlarda bütün dünyada görülen korona virüs gibi hastalıkların hepsinin üst solunum yolu hastalıkları olduğunu belirten Op. Dr. Aykal, “Bu hastalıkların çoğunun bulguları birbirlerine benziyor. Klinik muayenehanemizde alerji ile sinüziti, alerji ile koronavirüsü ayırt edebiliyoruz. Çünkü alerjinin burun muayenesinde bulguları oldukça tipiktir. Bunu muayeneyle anlayabiliyoruz. Biz hastalarımızın özellikle bahar aylarında yaşadıkları burun kaşıntı, hapşırık gibi şikayetlerinde ilk olarak Kulak Burun ve Boğaz alanında uzman bir hekime başvurması oldukça önemli. Bu hastalığın ilerleyen dönemlerde hastanın yaşam kalitesini bozmaması için erken müdahale büyük önem taşıyor. Hastalarımız bu dönemlerde gerekli ilaçları kullanarak rutin hayatlarına dönebilirler” şeklinde uyardı.

Reklam
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ