Geleneksel sanatı kalıptan kalıba sokuyor

Denizli’de, dedesinden kalan mesleği günümüze kadar taşıyarak toprakları çamur haline getiren Orhan Cindemir, önceden oluşturduğu kalıpları toprakla tekrar canlandırıyor.

Denizli’de, dedesinden kalan mesleği günümüze kadar taşıyarak toprakları çamur haline getiren Orhan Cindemir, önceden oluşturduğu kalıpları toprakla tekrar canlandırıyor. Yıllardır başta öten horoz olmak üzere bir çok eşyayı kalplar sayesinde üretmeyen devam eden Cindemir, en çok ise mesleğinin yok olup gitmesinden endişe ediyor.

Denizli’nin Sarayköy ilçesinde yaşayan Orhan Cindemir, babasından öğrendiği mesleği 33 yıl boyunca devam ettirdi. Aydın ve çevresinden temin ettiği toprağı çamur haline getiren Cindemir, önceden kalıp haline getirdiği nesneleri çamurla birlikte tekrar sanat eserine dönüştürüyor. Toprağın geldikten sonra birçok işlemden geçtiğini söyleyen Cindemir, “Piyasa ne istiyorsa kalıp açısından, örnek bir model gelir biz onun kalıbın alıp piyasada çekerse üretimini yaparız. Eğer çekmez ve satılmazsa o kalıp sonlanır. Bizimki tamamıyla el ile yapılan kısım. Bunun ham maddesi Aydın’dan, Köşk’ten gelir ve kiremit toprağıdır. Biz biraz daha bu toprağı elle kullanılır şekle getirene kadar çok aşamadan geçiyor. Süzülür elenir ve 15 ile 20 gün dinlenir. Tekrar makinadan geçirildikten sonra bir ay daha oturması gerekir, çamur sakızlaşır” diye konuştu.

Yapılacak eserlere göre toprak kullandığını söyleyen Cindemir, “Yaz dönemi ve kış dönemi de fark ediyor. Yazın çabuk kurur, kışın ağır kurur. Bin derece toprağın gücüne göre testi 800 ile 900 derecede pişer. Toprak saksı toprağı dediğimiz Aydın toprağı. Bin dereceye kadar dayanır canlı çiçeğe dayanması için o toprağı kullanmamız gerekir ve sonrada satışa sunulur” ifadelerini kullandı.

“Bizden sonra bırakabileceğimiz evlatlar yok”

Mesleği kendisinden sonra yapacak kimsenin olmadığını ve geleneksel sanatın ölmemesi için çocuklara öğretilmesini söyleyen Cindemir, “Bu dede mesleği ve deden babaya, babadan bize kalmış. Ama bizden sonra bırakabileceğimiz evlatlarda herhangi bir öğrenen ve ilgisi yok. Çünkü talep olmaya yere hiç kimse gelmek istemiyor. Bu işin çıraklığı tamamen yapıp bozmadır. Bir bedel alamaz ve geldiği zaman tezgahı meşgul eder çamuru heba eder her şeyi olumsuz etkiler. Ama gelen kişi direk ücret bekler. Bu işte yetişmek için mecburen evladınızı yada yakın çevrelerdeki birine öğretmeniz gerekir” şeklinde konuştu.

Pamukkale’den gelen özel talep üzerine öten horoz yaptıklarını söyleyen Cindemir, “Öten horoz Pamukkale’den talep üzerine geldi. 7 ile 8 aylık çalışma sonrası bunu üretmeye başladık. 1995’den sonra piyasanın ve satışların bozulmasıyla bizi ayakta tutan düdük bu. Tamamen bunla bugüne kadar gelebildik” dedi.