BAŞARI SADECE DERSTE DEĞİL…..
Günümüzde ebeveynler eskiye göre çocuklarından daha az görev ve sorumluluk beklemeye başladı. Çocuğun ders çalışması, akademik başarı göstermesi, akranlarının önüne geçmesi ailelerin neredeyse tek beklentisi haline geldi diyebilirim. Gitgide rekabetçi hale gelen dünyada anne baba olarak bizler çocuklarımızın ders başarısından dolayı ciddi derecede endişe duymaya ve daha iyi okullarda okutabilmenin yollarını aramaya başladık. Ahlaki gelişim, yeterlilik, sosyal ilişkiler, öz denetim gibi sınavla değerlendirilemeyecek nitelikler pek çok anne baba için akademik başarının gerilerine düşmüş durumda olduğunu söyleyebiliriz.
Çocukların okul başarısını diğer sorumlulukların çok üstünde tutan ebeveynler, bunun yansıması olarak, aslında çocuğun üstesinden gelebileceği bütün sorunlarını anında halleden koruyucu ebeveynler haline geldi. Güvenli alanları içinde koza zihniyeti ile yetişen çocuklarda annem babam nasıl olsa her şeyi hallediyor, bana sadece eğlenmek kalıyor anlayışı oluşmaya başladı.
Bu durum ebeveynlerine bağımlı bir şekilde hayat süren dayanıksız, sadece derslerinde başarılı olması gerektiğine inanan bireylerin oluşmasına sebep olabiliyor. İnsiyatif alma, karar verme, muhakeme, mücadele etme, azim ve karalılık gösterme gibi özellikler daha ileri yaşlara ertelenebiliyor. Tabi bu sorunlar sadece ebeveyn hataları ya da teknolojik gelişmeler gibi tek bir sebebe bağlanabilecek kadar basit değil, bu değişimin altında hepsi birbiriyle ilişkili olan karmaşık süreçler ve değişimler yatıyor.
Bu durum günümüzde ebeveyn ve çocuk arasındaki rol değişimlerinin ve sınırların kaybolmasını sağlıyor. Bu kafa karışıklığıyla çocuklar kendilerini daha güvensiz ve mutsuz hissedebiliyorlar. Çocuk merkezli ebeveynlik, çocuğun bebeklikten itibaren her istediğini yaptırması, gitgide artan tatminsizlik çocukta boşluk hissine yol açıyor. Uzun çalışma saatleri sebebiyle anne ve babasından yeterli sıcaklık ve ilgi göremeyen çocuklara sık verilen maddi ödüller ve aşırı hoşgörülü tutum çocuğun duygusal gelişimini olumsuz etkiliyor. Buna eğitim sisteminin getirdiği rekabet artışı ve medyanın ben merkezciliği teşvik eden sloganları eklendiğinde, çocuklarda istediğini elde edebilmek için her yolun mübah olduğu anlayışı gelişebiliyor. Bu durum günümüzde anlaşılması zor sağlıksız bireylerin yetişmesine sebep oluyor. Bu da okullarda ve sosyal hayatta empati eksikliği olan akran zorbalığı yapan, kuralları ihlal eden, saldırgan davranışlarda bulunan insanlar oluşmasına sebep oluyor.
Çocuk yetiştirmek konusunda oldukça farkında hareket etmeli ve bilinçli ebeveynler olmalıyız. Günümüzün getirdiği akıntıya kapılmamak gerekiyor. Erdemli ve sağlıklı çocuklar yetiştirmek için bebeklikten itibaren atılacak doğru adımlarla bunun başarılabileceğini düşünüyorum. Modern yaşam tarzının getirdiği bir takım olumsuz sonuçları bütünüyle ortadan kaldırmak mümkün olmasa da çocuklar üzerindeki zararlı etkileri alınacak bazı önlemlerle engellenebilir.
Sağlıklı ve güzel yıllar…